İşaya, bölüm 46
- «İlah Bel diz çökmüş, ilah Nebo sinmiş,Putları hayvanlara, öküzlere yüklenmiş gidiyor.Taşınan bu nesneleriniz ağırlık,Yorgun hayvana yük oldu.
- Birlikte sinmiş, diz çökmüşler,Putlarını yük olmaktan kurtaramıyorlar.Sürgüne gidecek onlar.
- «Ey Yakup soyu, İsrailin sağ kalanları,Doğdunuz doğalı yüklendiğim,Rahimden çıktınız çıkalı taşıdığım sizler,Dinleyin beni:
- Siz yaşlanıncaya dek ben Oyum;Saçlarınız ağarıncaya dekBen yükleneceğim sizi.Sizi ben yarattım, ben taşıyacağım,Evet, sizi ben yüklenecek, ben kurtaracağım.
- «Beni kime benzetecek,Kime denk tutacaksınız?Kiminle karşılaştıracaksınız ki, benzer olalım?
- Kimisi bol keseden harcadığı altından,Terazide tarttığı gümüştenÜcret karşılığında kuyumcuya ilah yaptırır,Önünde yere kapanıp tapınır.
- Onu omuzlayıp taşır, yerine koyar.Öylece durur put, yerinden kımıldamaz.Kendisine yakarana yanıt veremez,Onu sıkıntısından kurtaramaz.
- «Bunu anımsayın, ey başkaldıranlar,Adam olun, aklınızdan çıkarmayın!
- Çok önceden beri olup bitenleri anımsayın.Çünkü Tanrı benim, başkası yok.Tanrı benim, benzerim yok.
- Sonu ta başlangıçtan,Henüz olmamış olayları çok önceden bildiren,‹Tasarım gerçekleşecek,İstediğim her şeyi yapacağım› diyen benim.
- Doğudan yırtıcı kuşu,Uzak bir ülkedenTasarımı gerçekleştirecek adamı çağıran benim.Evet, bunları söyledim,Kesinlikle yerine getirecek,Tasarladığımı yapacağım mutlaka.
- «Ey dikbaşlılar, doğruluktan uzak olanlar,Dinleyin beni!
- Zaferim yaklaştı, uzak değil;Kurtarışım gecikmeyecek.Güzelliğim olan İsrail içinSiyon'u kurtaracağım.»
|
Выбор перевода и языка
|