İşaya, bölüm 18
- Kûş ırmaklarının ötesinde,Kanat vızıltılarının duyulduğu ülkenin vay haline!
- O ülke ki, elçileriniSazdan kayıklarla Nil sularından gönderir.Ey ayağına tez ulaklar,Irmakların böldüğü ülkeye,Her yana korku saçan halka,Güçlü ve ezici ulusa,O uzun boylu, pürüzsüz tenli ulusa gidin!
- Ey sizler, dünyada yaşayan herkes,Yeryüzünün ahalisi!Sancak dağların tepesine dikilince dikkat edin.Boru çalınınca dinleyin.
- Çünkü RAB bana şöyle dedi:«Gün ışığında duru sıcaklık gibi,Hasat döneminin sıcaklığındakiÇiy bulutu gibi durgun olacakVe bulunduğum yerden seyredeceğim.»
- Bağbozumundan önce çiçekler düşüpÜzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,Asmanın dalları bıçakla kesilecek,Çubukları koparılıp atılacak.
- Hepsi dağın yırtıcı kuşlarına,Yerin yabanıl hayvanlarına terk edilecek.Yazın yırtıcı kuşlara,Kışın yabanıl hayvanlara yem olacaklar.
- O zaman ırmakların böldüğü ülke,Her yana korku saçan güçlü ve ezici halk,O uzun boylu, pürüzsüz tenli ulus,Her Şeye Egemen RAB'be armağanlar getirecek.Her Şeye Egemen RAB'bin adını koyduğuSiyon Dağı'na getirecekler armağanlarını.
|
Выбор перевода и языка
|